ABD’nin müdahale kapasitesi

Suriye’yi vuran Amerika şimdi de Kuzey Kore’yi hizaya getirmeye çalışıyor.

Amerika’nın askeri gücü göz önüne alındığında tek tek tehdit edemeyeceği ülke yok gibi. Bu gücünü kullanarak pek çok ülkeyi dize getirebilir.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 13, 2017

Tags: , ,

ABD’nin Kürtleri

Amerikan Dışişleri Bakanı Tillerson’ın Türkiye ziyaretinden ne sonuç çıkarmamız gerekir? Yapılan açıklamalara bakılacak olursa Amerikalılar bildiklerini okumaya devam edecek. Bence görüşmelerin özeti şu cümlede yatıyor: “… Çok açık ve faydalı tartışmalar yapmaya devam ediyoruz. Cumhurbaşkanı ve Başbakan da bugün yaptığımız bütün bu konuşmaları dikkate alacaktır.”
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 1, 2017

Tags:

Batı ile hesaplaşma zamanı mı?

Gazete manşetlerine, Avrupa ve Amerikalı medya aygıtlarının söylem ve ithamlarına bakılacak olursa adeta birbirini hiç anlamayan, aralarında hiçbir tarihsel temas tecrübesi olmayan farklı dünyaların tepkilerini görürüz.

Hegemonik sistemle baş etmek isteyen Müslümanların her şeyden önce entelektüel olarak Batı ile hesaplaşmaları gerekir. Hesaplaşılması gerken Batı politik polemiklerin aynasında baktığımız Batı değil elbette. Daha doğrusu sadece politik polemiklerden, güncel zıtlaşmalardan ibaret değil. Batı uygarlığının bize sunduğu düşünme biçimi, askeri ve ekonomik dayatmaları ile tüm insanlığa icbar edilen hayat tarzı olmalıdır bu.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on March 28, 2017

Tags: ,

Kudüs seçim rüşveti değildir

Amerika’daki başkanlık seçimleri Ortadoğu’nun geleceği, Müslümanların kutsalı üzerinde kumar oynamaya, zar atmaya dönüştü. İsrail’e verilecek rüşvetler için başkan adayları her tür dengeleri hatta kutsalı çiğneme pahasına cömert vaadlerde bulunuyorlar.

Ortadoğu’nun geleceğini etkileyecek bu rüşvetler sadece vaadlerden ibaret değil. Bölgeye yönelik askeri, siyasi operasyonlar bile seçime ayarlanmış durumda. Geçmişe bakıldığında Ortadoğu’daki gelişmelerin başkanlık seçimlerini doğrudan etkilediği göz önüne alındığında bu yarış daha da kızışabilir. Mesela İŞİD’e karşı yapılacak askeri harekat seçime endekslenmiş durumda. Ekim ayının ikinci yarısında başlaması planlanan Musul harekatının muhtemel sonucunun seçime ayarlı PR çalışmasına dönüşmesi bu stratejinin parçası…”Suriye’de barış imkanının kalmadığı” açıklamasını yapanlar seçimlere gölge düşürmemesi için kanıksanmış katliam döngüsünün sürgit devamından ahlaken rahatsız değiller.

DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on September 28, 2016

Tags: , ,

Bunca silah kime karşı?

İsrail hükümetiyle ilişkilileri hayli sorunlu görünen Obama, yönetimi bırakmaya sayılı günler kala önemli bir anlaşma yaptı. Amerikan tarihinin tekelde yapılmış en yüksek askeri yardım anlaşmasını imzalayarak yeni bir sayfa açılmış oldu. İmzalanan yardım anlaşmasına göre; on yıl içinde 38 milyar dolarlık askeri yardım yapılacak üstelik bunun bir kısmı füze savunma sistemi için kullanılacak.

İsrail’in Amerika için hem iç politik dengeler hem uluslararası düzlemde nasıl bir yere sahip olduğunu sıralamaya gerek yok. ‘Artık yakamdan düş’ dercesine tavır takındığı dönemde bile İsrail’in güvenliği ABD için tartışma kabul etmeyecek şekilde önceliğini, stratejik önemini korudu.

DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on September 22, 2016

Tags: , , ,

‘Amerikan rüyası’nın kabusu

Amerika’nın kendi geçmişi ile barışması olarak algılanmıştı Obama’nın başkan seçilmesi. Zencilerin, kölelerin külleri üzerinde kurulmuş bir uygarlığın, “Amerikan rüyası”nın kabusu başa geçmiş, geçmişi ile yüzleşmişti sonuçta! Obama’nın ne kadar zenci olduğu tartışılmadı bile, ama sonuçta saf beyaz değildi. Renk körü bir toplumun melezi zenci kategorisine koyarak geçmişiyle barışmasının erdemi olarak takdim edildi.

Amerikan toplumunu itirafçı toplum olarak tanımlayan sosyal bilimciler bu renk körlüğünün nedenini antropolojinin konusu yapmaya cesaret edebilecekler mi? Sanmam. Batı dışı toplumları nesneleştirmeye, laboratuvar malzemesi olarak inceleyen disiplin olarak doğan antropolojinin aynasında kendilerini görme cesareti gösterebilmeleri beklenemezdi. Buna cesaret edenler ise akademinin dışına itilecek, marjinalleştirilecekti… Ama sosyolojik bir tanımlama olarak itirafçı toplum olmayı, kendi geçmişiyle yüzleşme cesareti ve erdemine sahip olmayı içtenlikle benimseyebilir, ayrıcalıkları olarak takdim edebilirler.
DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on May 28, 2016

Tags: , , ,