Riyad’da bir Marvel filmi

Bazı resimler temsil ettiÄŸi sanılan nesneleri resmetmezler. Bunu anlamak için resmin altına ne olmadığını yazmak gerekebilir. Tıpkı sürrealist ressam Rene Magritte resminde olduÄŸu gibi, “bu bir pipo deÄŸildir” demek zorunda kalabilirsiniz. Foucault gibi düşünürler de bunun neden bir pipo olmadığına dair kitap yazmak zorunda kalabilirler. Oysa söz konusu ressamın tablosunda bir pipo resmi vardır ama mevzubahis etmemize neden olan resmin altına iliÅŸtirdiÄŸi yazıdır: Bu bir pipo deÄŸildir.

Suudi Arabistan’ı ziyaret eden (ticaret eden) Trump 110 milyar dolarlık silah anlaÅŸması yaptıktan sonra uluslararası bir açılış yaptı. Riyad’da “itidal” adı verilen â€œUluslararası Radikal Düşünceyle Mücadele Merkezi”nin açılışını gerçekleÅŸtirdi. Açılış sırasında ortaya çıkan fotoÄŸrafher ÅŸeyi gölgelediÄŸi gibi, çok ÅŸeyi de açıklayacak mahiyette idi. Bir dünya küresine ellerini koyan üç isim. Aydınlatılmış kürenin alttan ışıklarının çehrelerine vurmasıyla karanlık mekanda ortaya çıkan manzara “gölgelerin gücü adına” savaÅŸ tamtamları çalan çizgi roman kahramanlarını hatırlatıyordu. Bir yanda askeri darbeyle iktidara el koymuÅŸ bir diktatör, diÄŸer tarafta bir hanedan reisi ve demokratik dünyanın patronu… Üçü de küre-i arza el koymuÅŸ, meçhul karanlığa bakarak radikalizmle mücadele yemini ediyorlar gibi. Marvel‘in Galaksinin Bekçileri‘nden bir sahne sanki..

Bu resmin tek başına ne anlama geldiÄŸini çözmek için kafa patlatabiliriz. Ama resim altına yazılacak ÅŸu cümleden daha anlamlı olmayacaktır bu açıklamalar. “Bu fotoÄŸraf sadece fotoÄŸraftan ibaret deÄŸildir”. “Neden bu bir fotoÄŸraf deÄŸildir”i anlamak için biraz geriye gitmek gerekir.

Suud’da radikal düşüncelerle mücadele merkezinin açılması ironik biçimde komünizmle mücadele derneklerini hatırlatıyor. Bu da SoÄŸuk SavaÅŸ dönemi Türkiye’de açılmıştı, ama benzerleri baÅŸka yerlerde de vardı. Ancak Suud’a açılan baÅŸka bir alan vardı ki, o anlaşılmadan bugün oynanan uluslararası trajikomik oyun anlaşılamaz.

Özellikle 60’lardan sonra Suud merkezli Ä°slam dünyası baÅŸta olmak üzere küresel ölçekte örgütlenen bir yapıyı az çok herkes hatırlayacaktır. Özellikle Türkiye’deki sol kesimlerin her cami inÅŸaatının bile kaynağını buraya baÄŸladıkları Rabıta Ã¶rgütü. Uluslararası Ä°slam BirliÄŸi, yahut Rabıtatü’l-Alemi’l-Ä°slamiye olarak bilinen Rabıta.

Kitaplar basan, uluslararası düzeyde bazı çalışmaları finanse eden, örgütleyen bir yapı. Özellikle Batılı ülkelerde cami yapımı, Ä°slam merkezi gibi çalışmaları desteklemesiyle bilinir. Bunun yanı sıra Suud ideolojisine uygun düşüncelerin Ä°slam dünyasında yaygınlaÅŸması için neÅŸriyat yapardı. Bugünkü küresel çalışmalarla kıyaslandığında bol maddi imkanı olan gevÅŸek bir örgütlenme modeli idi. Ancak bu hareketin özellikle OrtadoÄŸu’da yükselen Ä°slami hareketleri kontrol etmek, önünü kesmek için alan açılmış küresel bir hareket olduÄŸunda şüphe yok. Bu küresel hareketin o zamanın sert siyasal ÅŸartları içinde Amerika’nın izni olmadan yürütülmesi, projelendirilmesinin de imkanı yoktu.

Türkiye’de 12 Eylül sonrası yoÄŸun biçimde Rabıta aleyhine yayın yapıldı. Her tür Ä°slami çalışmayı buna baÄŸlayan, toplumsal dinamikleri okuma özürlü bir kampanya yürütüldü. Oysa tam da bu dönemlerde Rabıta’nın küresel iÅŸlevi çoktan tamamlanmış yeni bir dalga devreye girmiÅŸti.

Daha sofistike yöntemlerle çok daha ince toplumsal aÄŸlara sahip yeni dalganın merkezinin Türkiye olduÄŸu da çoÄŸu kimseler tarafından atlanacaktı. SoÄŸuk SavaÅŸ sonrasının yeni küresel aÄŸları Orta Asya’dan Afrika’ya uzanan coÄŸrafyada Amerika’ya eskortluk edecek bir misyon yüklenmiÅŸti. Beyaz, Müslüman, eÄŸitimli insan malzemesi ve sömürgeci geçmiÅŸi olmayan küresel sisteme alan açan yeni bir hareket.

Rabıta’nın boÅŸalttığı küresel alanın bu yeni organizasyonla doldurulduÄŸunu görmemek için sadece siyasal basiret gerekmiyor, din anlayışının da testten geçmesi gerekiyordu.

Tüm dünyada hizmet adına bunca okulun, örgütsel ağın kurulmasına alan açanlar aynı zamanda Türkiye’de de Ä°slami potansiyelin absorbe edilmesine göz yumdular. Muhtemelen Amerika ile zihnen bağımlı olan elitlerin göz yumduÄŸu bu hareketin Ä°slami hareketlere set çekeceÄŸi, yönlendireceÄŸi varsayılarak alan açılmasında, desteklenmesinde beis görmeyeceklerdi.. Ancak zamanla sistemin kılcal damarlarına girerek küresel patron adına el koymaya baÅŸladığı fark edildiÄŸinde çok geç olmuÅŸtu…

Dün 15 Temmuz darbe davasının ilk mahkemesinde önümüze konan fatura Rabıta sonrası küresel güçlerin Ä°slamcıları engellemek için açtığı alanı doldurma planının sonucudur. Bu nedenle Batı’nın neden 15 Temmuz’a hala destek verdiÄŸini anlamayanlar, geçmiÅŸi de doÄŸru okuyamayanlardır.

El Kaide türü örgütler nasıl Rabıta gölgesinde ortaya çıkmışsa 15 Temmuz darbesini besleyen altyapı da “ılımlı Ä°slam” adına beslenen yapılardan çıktı.

Bugün Suud’da çevrilen Marvel filmini bu açıdan okumakta yarar var.

Not: Akif Emre’nin son yazısıdır, vefat ettiÄŸi gün yayınlanmıştır.

Ýlgili YazýlarDüşünce

Editör emreakif on May 23, 2017

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar