Kudüs: Taş ve işgal mimarisi

Kadim toprakların, tarihi şehirlerin kaderi; geçmişleri gibi inişli çıkışlı, bilinmezlerle dolu ve bir o kadar da çok yönlü faktörlere bağlı. Tarihi şehirler sadece bir yerleşim yeri değildir; üstünde yaşayanlar da sadece günlük hayatını tamamlayan sıradan insanlar değildir. O şehrin insanları bunun farkında olmasalar da şehrin hafızası o şehrin insanına galebe çalacak, şehri ve tarihi bir şekilde hatırlatacaktır. Şehir asla unutmaz çünkü.

Eğer insanların hafızasının, kimliğinin oluşumunda mekânın, tarihin bir şekilde katkısı, etkisi varsa tarihi dokuya gözlerini açarak büyüyen insan tekinin davranış kodları, hayata bakışı, bilinç düzeyi de şehrin meydanlarından sokaklarına, taş evlerinden kiremit çatılarına, mabetlerinden insan kıyafetlerine değin uzanan bir yığın çevre şartlarının etkisinde kalır.

Tarih bu şehirlerde, bu kadim coğrafyalarda nihai hesaplaşmayı yapar. Bu nedenle bu tür mekânlar, coğrafyanın tüm modern zaman aygıtlarının ayartıcı gelişmişliğine rağmen son hükmü verir.

Kadim şehirler; modern zamanların savaşlarına, siyasal anlaşmalarına, toplumsal altüst oluşlarına bir şekilde ya direnirler ya öncülük ederler ya da geleceğin şekilleneceği pek çok oluşumu beslerler.

DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce, Kültür, Siyaset

Yazanemreakif on April 11, 2016