Ortadoğu’da harita ve algı operasyonu

Modern siyasal tarihin alameti farikalarıdır haritalar. Dünyanın sadece coğrafi olarak değil, siyasal ve kültürel olarak da ne idüğünü, onu nasıl algılamamız gerektiğini anlatan hikayenin adıdır haritalar. Bilimsel gelişmelere paralel olarak haritalama tekniğindeki aşamalar her bir çizginin anlamı, kodlanan noktalar bilimsel rasyonalizmin harikaları olarak ortaya çıktı; dünyaya nasıl bakmamız gerektiğini öğretti. Siyasi haritalar, buna paralel gelişmeler olarak, dünyada kimin aslî, kimin öteki olduğuna karar vermek isteyenler tarafından gerçekleştirilen, kültürel kodları formüle edilmiş algı operasyonuydu. DEVAMI>>>

‘Küresel dil’e direnmek

Rusya, her ne kadar kendisini Avrupalı saysa da Asya’nın en önemli gücü. Bir imparatorluk olarak uzun süre Asya’nın en güçlü devletlerinden biri olarak Doğu Avrupa’ya da sarktığı için bir Avrasya imparatorluğu.

Rusça da güçlü edebiyatı olan bir imparatorluk dili. Dostoyevskileri, Puşkinleri dünya edebiyatına kazandırmış bir dil. İmparatorluk dili olmak herhangi bir arı dilden başka anlamlar ifade eder. Nasıl her millet imparatorluk kuramıyorsa her dil de imparatorluk dili olamaz. Bugün bunun karşılığı küresel dil olma gücüne sahip olmaktır. İmparatorluk dili olmak, çok dilli bir yapı içinde o dilleri kuşatan bir zenginliğe sahip olmayı gerektirir. Bu zenginlik dilin farklı dillerle temas kurmasına imkan verirken kendi karakterini bozmadan farklı dillerle zenginleşebilme yeteneğine sahip olmasıdır. Şüphesiz bu yapıya ve zenginliğe sahip olmak; siyasi, askeri güç ve coğrafi derinlik, kültürel zenginlikle beslenmeyi gerektirir. DEVAMI>>>

Niçin İbn Batuta okumalıyız?

İslam tarihi idealize edilmiş bir İslam geçmişi demek değildir. Tıpkı İslam medeniyetinin İslam’ın kendisi olmadığı gibi… Müslümanların hatası-sevabıyla tarih boyunca yapıp eylediklerinin toplamıdır. Zaferler kadar yenilgiler; acılar kadar muhteşem dönemlerin yaşandığı, Müslümanların tarih boyunca yaşadıkları maceraların tümü belki de… Ne var ki, biz tarih deyince genelde savaşlar, iktidarlar, siyasi mücadeleler ve bunların sonuçlarını anlarız. Oysa gündelik hayat akıyor; sarayın, iktidarın, siyasetin dışında kalan tüm insanlığı kapsayan bir hayat var. Tüm insanlığı, tüm hayatı kapsayarak ve İslam’ı referans alarak ortaya konanların topyekûnu tarihi aşar, medeniyet dediğimiz alana girer. Medeniyet, dinin kendisi değil ama dini, dine dayanan değerler sistemini referans alarak kurulan hayatın tümü değil mi? DEVAMI>>>

Çatıdaki muhafazakâr!

İdeolojik olarak aynı kökten beslenen Cumhuriyet ideolojisinin iki partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığında aynı isimde buluşmaları politik manevra açısından önemli olabilir. Bundan daha mühim husus ise aynı ideolojik kaynaktan beslenen, Cumhuriyet’in kurucu ilkelerinin savunmasına kendini adamış iki partinin üzerinde uzlaştığı şahsın profili. Farklı görünmelerine rağmen sol ve sağ Kemalizm’in temsilcilerinin kurucu ilkelerden taviz gibi algılanmasına müsait bir isim önermeleri siyasi tarihimiz açısından da önemli sayılmalı. DEVAMI>>>

Bir gönül sakası

Ayşe Şasa’nın yirmi küsur yıl önce ilk karşılaştığımdaki halini çok iyi hatırlıyorum: Esmer, uzun boylu… Kot pantolonuyla daha da uzun görünüyordu. Simsiyah saçları gür ve beline kadar uzanıyordu. Zamanla hayatı değişti, tesettüre girdi. Hayata daha anlamlı bir yerden tutundu. O günden son anına kadar süren yüz yüze ama mutlaka telefonla da derin bir dostluğun temelleri atılmıştı. DEVAMI>>>

The theology of Sykes Picot

The partition of Iraq in de facto terms began with the American invasion. This situation was realized through the Kurdish structure in North. It was supported by the Sunni-Shiite distinction in the middle and southern region. The mutual revenges with unidentified purposes and anonymous reasons were committed and this deepened the sectarian base partition through the bloodshed. DEVAMI>>>

Sykes Picot düzeninin teolojisi

Irak’ın fiilen parçalanması süreci işgalle birlikte başlamıştı. Bu durum kuzeyde Kürt yapılanmasıyla hayata geçirilirken orta ve güneyde Sünni-Şii ayrışması için önemli çaba gösterildi. Kimin ne adına ve hangi sebeple olduğunu bile hatırlamadığı karşılıklı intikam saldırıları mezhep eksenli bölünmeyi akan kanla derinleştirildi. DEVAMI>>>

IŞİD’e şaşı bakmak

Irak işgali sırasında ne büyük askeri strateji uzmanlarına sahip olduğumuzu keşfettik! Saddam sonrası işgal ve özellikle Suriye iç savaşından beri de ne derin Ortadoğu analistlerine sahip olduğumuzu fark ettik! Akademi ve özellikle de medyada Ortadoğu uzmanlarımızın sayısının ve birikimlerinin ne kadar bereketli olduğunu hayretle müşahede ettik. Devletin her zamanki ‘ben bilirim’ kibrini aratmayan ‘Ortadoğu bataklığı, belirsizliği’ gibi her duruma uygun sözlerle hep haklı çıkan uzmanlarımız sayesinde önümüzü görebiliyoruz! DEVAMI>>>

Balkanları provoke etmek!

Soğuk savaş döneminin son boğucu yıllarıydı. Tito sonrası Yugoslavya’da dengeler iyice alt üst olmuş, diğer komünist blok ülkelerine göre nispi özgürlük havası da ortadan kalkmış, rejim iç tehdit paranoyasıyla hareket etmeye başlamıştı. ‘Bosna’da din devleti kuruluyor’ propagandası yapılarak Aliya başta olmak üzere bir avuç entelektüel ağır hapis cezalarına çarptırılmıştı. Benzer suçlamalar diğer federe cumhuriyetlerde de yapılarak bir siyasi temizlik hareketine başlanmıştı. Mesela Kosova’da Arnavutlar hedef haline getirilerek, Arnavut ileri gelenlerine yönelik amansız bir takibat başlamıştı. DEVAMI>>>

Provoking the Balkans

It was the last suffocating years of the cold war period. The equilibriums were upside down in Yugoslavia after Tito. Compared to other communist countries the proportional freedom atmosphere had disappeared and the regime was starting to move with inner threat paranoia. With the ‘There is a religious country being established in Bosnia’ propaganda, Aliya being in the first place, a handful of intellectuals were punished with imprisonment. Similar accusations were made in other federate republics and a political cleanup movement had started. For instance, a merciless prosecution aimed at Albanian notables had started after the Albanians were transformed into targets in Kosovo. DEVAMI>>>