Batı’nın zihniyet yaptırımı

Avrupa ile siyasi gerginlik yaşıyoruz. AP her türlü denge hesaplarını iç çelişkilerini bir kenara bırakarak büyük farkla Türkiye aleyhinde kararı onaylıyor. Kendi içinde çelişkiler yumağı olan Avrupa Parlamentosu stratejik kaygıları da bir kenara bırakarak Ankara’ya ders vermek isteyen bir karara imza attı.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 30, 2016

Tags: ,

Yerlilerin işgali

Yerlilik önemlidir.
Yerli olmak yerelliği aşmaktır.
Yerlilik özgüvendir, aidiyettir.

Tutunduğu, kök saldığı bir mekanı, tarihsel derinliği, kültürel aidiyeti olmayanlar evrensel düşünemezler. Kendi insanlık macerasından habersiz kalanların tüm insanlığa anlatacakları bir hikayeleri de olamaz.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 30, 2016

Tags: ,

Türkistan neresi?

Çok zayıf bir düzeyde kalsa bile hala ‘Doğu Türkistan’ tabirinin hafızalarımızda bir karşılığı var. Çin işgalindeki Müslüman Uygurların yaşadığı ama Kazak, Kırgız gibi diğer Müslümanlara da yurt olan İslam coğrafyası. Kaşgarlı Mahmut gibi Türk diline Divanü Lügati’t-Türk’ü kazandıran, Yusuf Has Hacip gibi Kutadgu Bilig’i İslam kültürüne kazandıran isimlerin yetiştiği topraklar.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 30, 2016

Tags:

Kürt senaryoları?

Dünya sistemi denilen merkezi güçlerin bölgesel hesaplarının yahut kendi aralarındaki rekabet ve çekişmelerin muhtemel sonuçlarının doğru okunması karar vericileri de vatandaşı da doğrudan etkiler. Kitlelerin siyasetle doğrudan ve bu denli ilgili olduğu toplumlarda her yorum, muhtemel gelecek öngörüsü memleketin sosyal dokusunu bile etkileyebilir. Çünkü her şeyin siyasetten beklendiği aşırı politik toplumlar patlamaya hazır, gergin bekleyiştedir her durumda.

Ne var ki, dost muhabbetinde dünya siyasetine dair en iddialı yorumları yapan vatandaşla analistler, yorumcular hatta karar vericiler arasında bazen muhteva ve perspektif farkı kalmıyor.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 17, 2016

AB macerasının sonu mu?

Avrupa Birliği eline geçen her fırsatta Türkiye ile ilişkileri geriyor. Bir yönüyle bakıldığında AB kriterleri açısından haklılık payı olan tepkiler gösterdiği söylenebilir, Madem temel değerlerinizi Avrupa Birliği’nin kriterlerine uygun hale getirmeye karar vermiş ve bu yönde siyasi irade göstermişseniz bu tür eleştiriler kaçınılmaz. Ölçüyü koyanlar yargılama hakkını ellerinde tuturlar.

Türkiye ile AB ilişkileri bu kadar düz ve tek boyutlu değil elbette.

DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on November 17, 2016

Tags:

Trump seçmenini aldattı mı?

Amerikan başkanlık seçim sonuçlarının pek çok çevre tarafından bu denli şaşırtıcı, beklenmedik şekilde karşılanmasında medya algı yönetiminin etkisi olduğu kesin. Adeta medyatik linç ölçülerine varan tek yanlı yayınlar en başta Amerika dışından yapılan analizleri fena yanılttı.

Seçim sonuçlarında asıl yanıltıcı kriter zihinlerde var olan Amerika imajıdır. ‘Amerikan rüyası’ndan uyanmak istemeyen, Amerika’nın siyasal, toplumsal değerleri ile gücü arasında doğrusal ilişki kurmaya yatkın algının yanılgısıdır. Demokrasi, çoğulculuk, teşebbüs ve rekabet özgürlüğünün yani kapitalizmin efsunlu gücü… Dünya gücünün dünya cenneti sayılmasının doğrudan iyi, doğru, güzel ne varsa tümünün toplumu ve siyasal tercihlerini yansıttığı yanılgısı… Amerikan sisteminin bu derece vandal bir ırkçı söyleme, popülizme itibar etmeyecek kadar tutarlı ve güçlü olduğu efsanesine olan tutkulu inanç yatmaktadır yanılgıda.
DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on November 14, 2016

Amerika ortalamasını kaybetti

ABD seçimlerinin sonucu Amerikan seçkinlerinin siyaseti dizayn etme yeteneğinin sınırlarını gösterdi.

Olağanüstü medya desteği, büyük sermayenin sağladığı bütçeye rağmen Clinton’ın kaybetmesinin sonuçlarını sadece siyasal açıdan okumak yanıltıcı olabilir. Obama gibi beyaz olmayan, Afrika kökenli bir Amerikalının başkan seçilmesinin anlamı ile birlikte düşünmek gerekir. Siyahi bir Amerikalıyı başkan seçen yapı Amerika’nın tıkanan toplumsal ve siyasal kanallarını açmayı planlıyordu. Farklı renkleri, dilleri ve kültürleriyle barışık bir Amerika vizyonu çizilmek istenmişti. Dünya gücü olma iddiasını sürdürmenin yolu içe kapanmaktan değil farklılıklara açılan bir kültürel, toplumsal zenginlikten besleneceği tespitinin sonucuydu. Özellikle dış politikada sistemde radikal değişimler önermese de iç dengelerde farklılıklarıyla barışık bir güç olma projesiydi. Böylece dışlanmışların merkeze çekildiği bir denge kurulacaktı…
DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on November 14, 2016

Şehirleşme ve askeri alan

15 Temmuz darbe girişiminde aktif rol alan askeri birliklerin kapatılması veya taşınması kararı büyük ölçüde tamamlandı, bir kısmı da taşınıyor. Boşaltılan, stratejik gücü zayıflatılan birliklerin isimleri bile değişiyor. Özellikle darbe girişiminde üs olarak kullanılan, hava ve zırhlı birliklerden oluşması dikkat çekici.

Bu birliklerin bir zamanlar kırsal alanda iken artık şehir merkezinde kalması bir yana sahip olduğu silahların cinsi hem savunma hem de şehircilik açısından tartışılması gereken bir konu.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 14, 2016

Cumhur elitlerin korkusu

Cmhuriyet çok farklı korkular üzerine yükseldi. Daha doğrusu Cumhuriyet elitinin korkuları siyaseti, devletin topluma bakışını şekillendirdi. Bu elitlerin en büyük korkusu her anlamda ‘geriye dönüş’tü. Yani Osmanlının gölgesini sürekli üzerlerinde hissettiler.. Bu duyguyu bir noktaya kadar anlamak mümkün; zira her şeyi ile reddettikleri bir dönemin yıkıntılarından kendilerini kurtarmaya çalışıyorlardı. Yeni bir uygarlık inşa edeceklerdi ve bu uygarlığın ötekisi de tasfiye edilen bir imparatorluğun hafızasında yerleşikti.

Sorun sadece medeniyet tercihinden ibaret olsaydı bu zıtlaşmayı bir yere kadar anlamak mümkündü. Bir gecede bir toplumun medeniyet değişimini imkan dahilinde olduğunu var sayan toplum mühendisliğini pratiğe geçirmeye çalışan kadrolardan söz ediyoruz.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 1, 2016

Tags: ,

Amerika’nın dünyaya çevrilen objektifi

Sovyet emperyalizminin Afganistan’ı işgal ettiği yıllardan hafızalarda kalan en canlı resim o küçük kızın bakışlarıydı. Amerika’nın dünyaca ünlü National Geographic dergisine kapak olan o Afgan kızın portresi hala hafızamdadır: Başını yarı açık saran örtüsünün çevrelediği masum çehreyi tamamlayan bir çift yeşil göz. 12 yaşındaki bu Afgan kız çocuğunun bakışı, tüm dünyanın Afganistan’a bakışını da belirleyen bir kare idi.

1984 yılında Afgan direnişi tüm şiddetiyle sürerken Ruslara karşı savaşan mücahidler başta Amerika olmak üzere Batı’nın desteklediği özgürlük savaşçısı idiler. Afgan mücahidlerin ideolojisi, dünya görüşü hepsinden öte işgal altındaki Afganistan’da yaşayanların dinleri, kültürleri, değerleri ile Batı uygarlığı ile hiç de uyumlu olmadıkları o dönem gündemde değildi elbette. ‘Medeniyetler çatışması’ teorileri henüz ortaya atılmamış, Batı’nın evrensel değerlerinin karşıtı olarak İslam ve İslami hareketler boy hedefi yapılmamıştı. Fakat Soğuk Savaş dönemini bitirecek yolun taşları Afganistan’da döşeniyordu.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on October 28, 2016