Viyana’da tenha bir mezar

Uzaktan bakan, haç iÅŸaretli mezarlar arasında Arapça yazılı mezar taşından burada yatanın bir Müslüman olduÄŸuna hükmeder. Ayak kısmındaki taşın Arapça yazısıyla irkiliyorum ‘Hüvel Hay…’ ve devam ediyor ‘Merhûm ve maÄŸfûr ve rahmete muhtâc…. Yûsuf bin Hammer’. Oryantalist bir Osmanlı tarihçisi olduÄŸu için hep mesafeli durduÄŸum, bir vakit sonra Kısıklı çeÅŸmesi kadar yakınlık hissettiÄŸim Hammer buydu: Yusuf bin Hammer…

Hammer tarihine hep soÄŸuk, önyargılı bakmıştım. Bu kapsamlı Osmanlı tarihi, dönemi için önemli bir çalışmaydı ama Hammer sonuçta Batılı bir oryantalistti. Hammer ve onun ‘Osmanlı Tarihi’nin, talebelik yıllarımda zihnimde yer etmiÅŸ bu önyargıyı ya da zihinsel savunma mekanizmalarını aşıp sayfalarının bana açılması için zaman geçmesi gerekecekti.

Hammer’in Osmanlı çalışmalarına ve dolayısıyla ÅŸahsına dair zihnimde inÅŸa ettiÄŸim bariyerlerin yıkılması oturduÄŸum semtin tarihi, iklimi, kültürüyle ilgili yazdığı metinlerin ayrı baskısını okumamdan sonra gerçekleÅŸti… Çamlıca’ya nasıl çıkıldığı, bu tepenin nerelerinde kaynak suların olduÄŸu ve her birinin yazın serinlik derecesinin ne olduÄŸu, mesela her gün önünden geçtiÄŸim Kısıklı çeÅŸmesinin suyunun -teyit etmesem de- dört derece olduÄŸu bilgisi hala hatırımdadır. Ä°stanbul kültüründe Çamlıca’nın yerini son derece ayrıntılı, coÄŸrafi, kültürel ve fiziki ÅŸartlarıyla anlatan metinlerdi… Hâfiz-ı Åžirazî’nin Divan’ını Farsçadan Almancaya çeviren, Avusturyalı Josepf Freiherr von Hammer bir anda Osmanlı tarihçisi olmaktan çıkmış ‘local history’ yazıcısına dönüşmüştü; bu kadar titiz ve iÅŸini ciddiyetle yapan bir tarihçiyle aramdaki soÄŸukluk erimiÅŸ oldu.

KÖLN, 12 ARALIK 2012

Almanya yine soÄŸuk, her yerde kar… Yılın ilk karıyla uçaktan iner inmez karşılaÅŸmak, hayatta hiç kar görmeyen bir Afrikalı gibi hissettirdi kendimi. Ä°lk kez, geçen Aralık ayında Köln ziyaretim sırasında bir sohbette Selahaddin aÄŸabeyden duyduÄŸumda heyecanlanmadığımı söyleyemem… Osmanlı tarihçisi bir oryantalistin mezarı neden bu kadar ilgimi çekmiÅŸti? Viyana’ya gittiÄŸimde mutlaka mezarını bulup mezar taşını okuyacağıma kendi kendime söz verdim!

VÄ°YANA, 13 OCAK 2013

Bir gün önce Osmanlı karargahının kurulduÄŸu Karlsberg tepesinden ÅŸehir puslar içinde kalmış, görünmüyordu; ama Tuna nehri cam gibi parlıyordu… Sanki kış güneÅŸi sadece Tuna’yı ısıtıyordu. Sabahın erken saatlerinde buz gibi havada Viyana uyuyor… Dün buzdan bir ayna gibi parıldarken seyrettiÄŸim Tuna’yı aşıp vadilere dalıyoruz. Bakımlı köylerden geçip Wiedling’in mezarlığını bulmak için yollardayım…

Bir köyün içinden geçip mezarlıkta durduk. Küçük bir tur atmamıza raÄŸmen görünürde Hammer’in mezarı yoktu. Yoldaşım Fatih burada doÄŸmasına raÄŸmen ilk kez duyduÄŸu Hammer’in mezarının yerini muhtemelen Pazar ayinine giden kadınlardan birine sorduÄŸunda ‘Haa Hammer mi, onun mezarı Wiedling’te’ diyerek köyü tarif etti. MeÄŸer farkına varmadan yakınından geçip baÅŸka bir köyde kendimiz bulmuÅŸuz.

Wiedling köyünün çıkışında vadinin sonunda sol tarafta aşağıda kalan mezarlığın önünde duruyoruz. Bakımlı bir Hırtistiyan Mezarlığı; çoğu siyah granit mermerden parlak mezar taşları… Aşağıda kilise görünüyor. Kapıdan girişte sağa sola bakınırken farklı bir mezar hemen göze çarpıyor. Uzaktan bakan, haç işaretli mezarlar arasında Arapça yazılı mezar taşından burada yatanın bir Müslüman olduğuna hükmeder.

Ayak kısmındaki taşın Arapça yazısıyla irkiliyorum ‘Hüvel Hay…’ ve devam ediyor ‘Merhûm ve maÄŸfûr ve rahmete muhtâc…. Yûsuf bin Hammer’. Oryantalist bir Osmanlı tarihçisi olduÄŸu için hep mesafeli durduÄŸum, bir vakit sonra Kısıklı çeÅŸmesi kadar yakınlık hissettiÄŸim Hammer buydu: Yusuf bin Hammer…

BaÅŸucunda ‘Huvel Bâkî’ yazan, Viyana’ya 40 km uzakta, tek ve tenha bir mezar karşısında irkilmemek ne mümkün. Aslında seçkinler mezarlığı olan Klosterneueburg Mezarlığında yalnızlığı, faniliÄŸi kadar Bâki olana iÅŸaret etmesinin anlamı sarsıcı… Ve devamla Kur’an-ı Kerîm’den, ‘Kulli nefsin zaika-t-ul mevt’, ‘Ä°nna lillahi ve inna ileyhi râciûn’ ayetleriyle irkiliyorum.

En altta ise Türkçe bir beyitte; faniliÄŸe yöneliÅŸi gösteren mümin tevazuu ne kadar aÅŸina: ‘Ziyaretden murâd, ancak duâdır / Bugün bana ise, yarın sanadır… ‘ Mezarının bu ÅŸekilde yapılmasını vasiyet eden Josepf Hammer, yani Yusuf bin Hammer için Fatiha okuyup ayrılırken, Viyana yollarında topraÄŸa düşen nice Müslümanın isimsiz namsız mezarlarına iÅŸaret olsun için Hammer’i yad ediyorum.

Ýlgili YazýlarDüşünce, Kültür

Editör emreakif on January 19, 2013

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar

Daha Yeni Yazýlar:
Bir Önceki Yazý: