Kapitalizmin iğvasına kapılmak

Türkiye’de İslami düşünce ve hassasiyet sahibi aydınların Batı’yla yüzleşme maceralarının yaşadığımız siyasal, toplumsal ve askeri tarihsel süreçten etkilenmemesi imkansızdı. Klasik İslamcılık düşüncesinin ilk dönemler Batı’nın sömürgeci tasallutu karşısında alelacele kurtuluş yolları ararken içine düştüğü durum da bu etkileşimlerin bileşkesidir. Müslümanların muhatap oldukları mağduriyetten kurtulmalarına çare arayan acilci çözümler koleksiyonuydu. Bugün pek çoğunu aştığımızı düşündüğümüz fikri ve felsefi yanılgıların hangi toplumsal şartların ürünü olduğunu daha iyi anlayabiliyoruz. Teknik, ilerleme, bilim, tarihi tekamül, demokrasi, meşveret gibi kavramların felsefi temelleri çözüldükçe temel sorunlar daha bir ortaya çıkıyor.

DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on April 27, 2017

Tags: ,

Seküler uygarlığın rövanşı!

Seküler uygarlık neden Müslümanlardan nefret ediyor? Bu sorunun medyada yaygın kullanışı ile “Neden Müslümanlardan korkuyor?” şeklinde sorulmasını bekleyenler doğru cevabı alamayacaklardır. Zira seküler uygarlık Müslümanlardan korkmaktan önce nefret ediyor; sekülerizm önünde diz çöktürememelerinin öfkesidir bu. Batılılar, Müslüman dünyanın mevcut hali ile askeri ve ekonomik anlamda korkulmasını gerektirecek bir durumunun olmadığının farkındalar.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on March 7, 2017

Tags: ,

Müslümanların perişan hali?

Müslümanların perişan hali… Hac yahut umre yapan Müslümanların izlenimlerini anlatırken giriş cümlesidir. Kargaşa, cehalet, çevre temizliğine uymamaları bir dizi “perişanlık manzarası”na dair hikayeleri dinlemeyen yoktur. Müslümanların perişan hali denilecek gerçekliğimizle Hac’da karşılaşılan durumun perişanlık olduğundan çok da emin değilim. Bizim gibi giyinmeyen, ikili ilişkilerde davranış modelleri bizden farklı olan dolayısıyla bunun toplumsal yansımasının da devasa ölçekte büyümüş şekli olduğunu genelde gözden kaçırırız. Milyonların belli bir zamanda belli bir mekanda buluşup topluca ibadet etmeleri bunu geniş bir coğrafyada ve belli zaman diliminde gerçekleştirmek zorunda olmalarının ortaya çıkardığı görüntüyü perişanlık olarak tanımlıyor olmayalım.

Farklı mezheplerin namaz şeklini bile yadırgayan genel “Müslümanlık kültürü”den habersiz kendimi dünyanın ve de Müslümanlığımın merkezine koymanın ortaya çıkardığı bir yanılsama olmasın bu perişanlık hikayesi?
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on September 6, 2016

Tags: ,

Toplumsal hafızadan İslam siliniyor mu?

Türkiye’de din-toplum ilişkisi, din devlet ilişkisi her zaman için ezberlerin ötesinde bir gerçeğe işaret eder. Bu yanlışlanan ezberler seküler retoriğin de muhafazakar hamasetin de gerçeklik ilişkisini genelde boşa çıkarır. Seküler-modern zihnin bu ülkede dini toplumsal hayattan çeken, toplumsal hafızadaki yerini yok sayan retoriği resmi ve kamusal alanda dillendirilen bir ezberdir. Muhafazakarlar için ise seküler devlet ve aygıtları ile toplumun derin hafızasındaki din ve referansları arasındaki derin çelişkiyi kavramaktan uzaktır. Hepçi bir yaklaşımla modern devlet aygıtı ile toplumsal hafızayı çözümlemekte acze düşer.

Bu toplumun olanca batılılaşma, modernleşme serüveninine rağmen nihai noktada tutunacağı referansları din ve din ile alakalı değerlerdir. Modernleşme projelerinin sekülerleştirici ideolojisi siyasal düzlemde formel bir gerçeklik alırken toplumsala nüfuz etmesi zaman almıştır. Toplum bir yanda modernleşirken diğer tarafta muhafazakarlaşan, küresel kapitalizme eklemlenme sürecinde neoliberal çağda da muhafazakarlaşırken sekülerleşen bir postmodern durum ortaya çıkardı. Bu açıdan sekülerist batıcılar kadar sağ- muhafazakar açıklama/anlama biçimleri kıyasıya yanıldı.
DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on June 16, 2016

Tags: , ,

Ali’nin sadece bedeni gömülmedi!

Muhammed Ali’nin ölümü tüm dünyada konuşulmaya devam ediyor. Hayatı, mücadelesi, verdiği mesajlar üzerinden her kesimden insanı buluşturan bir popüler ikon haline geldi. Şaşılacak bir şekilde Amerika’dan Avrupa’ya tüm medya aygıtları Ali’ye adeta güzelleme yarışına girmiş görünüyor.

Genel çerçevede medyada Ali’nin Müslüman kimliği ve bu kimlikle verdiği özgürlük mücadelesi Amerikan özgürlük paradigması içinde yorumlanıyor. Ayrımcılığa, Vietnam Savaşı’na itirazına hatta isminin Müslüman bir isim olmasına bile Müslümanlığının bir etkisi olmadığına inandırmak isteyenler de var. Evet Ali’nin yıldızının parladığı dönemler Amerika’daki ayrımcılığa, ötekileştirmeye, baskılara karşı yükselen bir dalganın olduğu doğru. Ne var ki Ali’nin mücadelesini diğerlerinden ayıran temel faktörlerden biri de herhangi bir dini değil Müslümanlığı seçmiş olmasıdır. Zira Muhammed Ali’nin düşüncelerini, eylemini yakından bilenler onun yanıbaşında duran Malcolm X‘i yani Malik el-Şahbaz’ı görürler. Amerikan siyah hareketinin diğer liderlerinden Malcolm X’i ayıran temel faktör de Müslümanlığı idi kuşkusuz. Radikal söylemleri bir yana Müslümanca bir bakışa sahip olduğu dönemde karanlık ellerin hedefi olması manidardır. DEVAMI>>>…

Posted under Dünya, Düşünce

Yazanemreakif on June 11, 2016

Tags: , ,

Küresel marka olarak ‘kültürel İslam’

Arap Baharı üç ülkede belli bir mecraya doğru ilerleyecek gibi görünüyor. Tunus, Libya ve Mısır seçim sürecine girerek ‘postdiktatörlük dönemi’ni şekillendirecek adımlar atıyor. Suriye, Yemen de ise belirsizlik devam ederken gittikçe daha çok kan akmaya başladı. ‘Apolitk devrimler’ olarak nitelendirdiğim süreç siyasal modellerini ortaya koymaya başladıkça bu tanımlama daha da anlamlı hale geldiğini düşünüyorum. DEVAMI>>>…

Posted under Düşünce

Yazanemreakif on November 1, 2011

Tags: , , , ,