Putinizm yahut Rusya’yı evcilleÅŸtirmek

Bütün dikkatler OrtadoÄŸu’ya kilitlenmiÅŸken Rusya’da önemli bir seçim yap?ld?. K?sa vadede Rus siyasetini alt üst edecek olmasa da seçim sonuçlar? Putin’in istediÄŸi gibi ç?kmad?. Putinizm için sonun baÅŸlang?c? olarak yorumlanan sonuçlar?n en dramatik sonucu, BirleÅŸik Rusya Partisi’nin üçte ikilik çoÄŸunluÄŸu kaybetmiÅŸ olmas?. Bu durumda Putin’in siyasi projelerini istediÄŸi gibi gerçekleÅŸtiremeyeceÄŸi bir yana Komünistlerin de hat?r? say?l?r oy almas? hoÅŸnutsuzluÄŸun artt?ÄŸ?n? gösteriyor.

Rusya’n?n Sovyetler BirliÄŸi’nin çökmesinin ard?ndan kapitalist dünyaya kap?lar?n? açmas?, ülkenin bir anda fakirleÅŸmesine yol açm?ÅŸt?. Sovyet imparatorluÄŸu çökmüş en büyük ana parça olan Rusya ise yerlerde sürünüyordu.

İki kutuplu dünya sisteminin sona ermesiyle Rusya serbest pazarc?larla anlaşarak Bat? sistemine entegre oldu. K?sa sürede toparland?; borçlar?n? ödediği gibi tekrar bölgesel güç olarak sahnede yerini almaya haz?rlan?yor.

Tam bu süreçte Putin’in siyasi liderliÄŸi ve karizmas? bir yana, nas?l bir Rusya inÅŸa etmek istediÄŸi anlaÅŸ?lmadan Bat? standartlar?na göre çok geride kalan sosyal ve siyasal yap?daki kurumsal ve hukuki zaaflar? anlamland?rmak güçleÅŸir. Putinizmin çöküşü olarak yorumlanan seçim sonuçlar?n?n siyasal yans?malar? her zaman beklentiye cevap vermeyebilir. Hele hele Rusya gibi bir gücün dinamikleri doÄŸru okunmazsa…

Putinizm ya da “egemen demokrasi” olarak bilinen siyasal proje asl?nda Rusya’n?n imparatorluk düşüyle iliÅŸkilendirilmeden anlamland?r?lamaz… Siyasetteki merkezileÅŸme, Bat?l? anlamda sosyal ve siyasal kurumlar?n geride kalmas? ve hatta iktidar ve servetin ayn? kiÅŸilerde toplanm?ÅŸ olmas? bugünkü Rusya’ya yöneltilen en büyük eleÅŸtiri baÅŸl?klar?.

Bu duruma raÄŸmen ve on y?ll?k iktidara raÄŸmen Putin’in gerileme olsa da hemen her alanda yüzde 50’nin çok üstünde desteÄŸe sahip olmas?n?n bir aç?klamas? olmal?.

Rusya’y? ekonomik anlamda büyük ölçüde piyasa ekonomisine, yani kapitalizme açan siyasi akl?n siyasetin tümüyle ÅŸeffaflaÅŸmas?, yani Bat? etkisine aç?k hale gelmesi konusunda çok ‘tedbirli’ davrand?ÄŸ?n? söyleyebiliriz. Ä°ktidar?n merkezileÅŸmesi, ancak tarihe ve siyasi geleneÄŸe yaslanabilirse meÅŸruiyet kazanabilir. Bat?l? sermaye ülkede çok rahat hareket edemezken bir y?l içinde 50 milyar dolar gibi bir rakam ülke d?ÅŸ?na ç?km?ÅŸken ve bir de Kafkaslardaki isyan devam ediyorken Putin’e desteÄŸin devam ediyor olmas? biraz da siyasal kültürle aç?klanabilir.

Putinizmin ÅŸifreleri çözülmek isteniyorsa bir zamanlar Putin’in dan?ÅŸmanl?ÄŸ?n? yapan Aleksandr Dugin’in yaz?p çizdiklerine bakmal?. Türkiye’de daha çok ulusalc?-Avrasyac? kesimin sahip ç?kt?ÄŸ? ve bu nedenle saÄŸl?kl? bir okuma ve anlama süzgecinden geçirilmeyen bu teorisyen geleneksel Rus ideas?n? bugünün ÅŸartlar?nda stratejik bir dille ifade eder. Asl?nda Dugin’in tüm söylediklerinin özeti ÅŸu: “Rusya bir imparatorluk devletidir. BaÅŸlang?çtan bugüne bu ÅŸekilde var olmuÅŸtur. Yal?t?lm?ÅŸ bir ÅŸekilde ulus-devlet s?n?rlar?na s?k?ÅŸt?r?l?rsa hayat?n? sürdüremez. Ya ulus devlet olarak küçülüp yok olacak ya da tekrar imparatorluk olup yaÅŸayacak.”

Ruslar?n imparatorluk özlemini stratejik bir hedef olarak zihinlerinin arkas?nda sürekli sakl? tutmalar?n?n -tarihsel ve stratejik anlamda kendilerinde izah? olsa da- bugünün şartlar?nda geçerliliği kalmam?şt?r türünden bir itiraz? duyar gibiyim.

Ruslar?n kolonizatör bir güç olarak imparatorluk peşinde koşmalar?n?n bedelini en çok ödemiş milletlerden biri biziz. Osmanl?n?n son 200 y?l? Rus tehdidini göğüslemekle geçti dense yeridir.

Türkiye’nin hinterland?na farkl? biçimde aç?lmas? ile Rus stratejik emellerinin tarihsel olarak karÅŸ? karÅŸ?ya gelmesinin yan?nda ÅŸimdilerde benzer bir çat?ÅŸma ihtimali mevcut. Bunun nedeni Rusya’n?n ÅŸimdilik doÄŸrudan karÅŸ? koyamad?ÄŸ? Avrupa-Atlantik ekseni yerine, bu eksendeki rolü nedeniyle Türkiye’yi gözüne kestirmiÅŸ olmas?d?r. Bu z?tlaÅŸma s?cak çat?ÅŸma anlam?na gelmese de stratejik tercihler zaman zaman karÅŸ? karÅŸ?ya gelecek demektir.

Bat? ittifak?, Putinizmin ‘soÄŸuk yüzlü demokrat’l?ÄŸ?ndan rahats?z olmas?na raÄŸmen Rusya’n?n yeni bir güç olarak Asya-Pasifik hatt?nda oluÅŸturduÄŸu dengeye muhtaç görünüyor.

DoÄŸu Asya’da ekonomik güç olarak yükselen Çin’in Orta Asya’ya sarkmas? -ÅŸimdilerde fiilen bir nüfus sarkmas? olarak kendini gösteriyor- ancak Ruslar?n askeri ve siyasi gücü ile dengelenebilecektir. Bu çerçevede Türk cumhuriyetleri kurumsal olarak Avrupa’ya entegre edilirken Çin nüfuzuna karÅŸ? bir tür Rus ÅŸemsiyesi Bat? aç?s?ndan bir çözüm olabilir.

Bu noktada askeri gücünü koruyan Rusya’n?n ekonomik ve siyasal olarak Bat? sistemine tam anlam?yla entegre edilmesi, kontrol edilebilmesi yönündeki en önemli engel kendine mahsus demokrasisiyle sermaye ve siyasetin ayn? merkezlerde tekelleÅŸmesi. Kald? ki bu modelin Putin’in siyasal projeksiyonu aç?s?ndan tercih edildiÄŸi ortada.

Sonuçta Bat? ehlileÅŸtirilmiÅŸ bir “Rus ay?s?”n? ölü bir ay?ya tercih edecektir. Sorun “ay?”n?n nas?l ehlileÅŸtirileceÄŸinde düğümleniyor. Putinizme getirilen eleÅŸtirileri bir de bu aç?dan okumal?.

Ýlgili YazýlarDünya, Siyaset

Editör emreakif on December 8, 2011

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar

Bir Önceki Yazý: