MALCOLM X’in hatırlattıkları

Tarihe mal olmuÅŸ kimi olayları yeniden hatırlamak bazen olayın kendisinden daha anlamlı hale geliyor. GeçmiÅŸin örtüştüğü güncel durumla birlikte hatırlanması, yaÅŸanan anın anlamını kavramayı hatta geleceÄŸi okumamızı mümkün kılıyor. Bu bakımdan tarihi olmayan toplumlar “hafızasız ve hatırasız iç deniz” gibidir. Toplumlar gelecek ufkunu tarihte bulurlar.

Bundan tam 40 yıl önce 21 Åžubat 1965 tarihinde öldürülen Malcolm X’in yeniden hatırlanması Amerikan toplumunda var olan özgürlük sorununu aÅŸan bir anlam kazanmıştır. Åžehadetinin 40.yılında Malcolm X’in hatırlanması; ayrımcılığa karşı verdiÄŸi özgürlük mücadelesi açısından önemli olduÄŸu kadar artık Amerika’nın sınırlarını aÅŸan, daha geniÅŸ kitleleri ilgilendiren küresel bir sorunla yüzleÅŸmek anlamına gelmektedir.

Malcolm X nam-ı deÄŸer Malik el Åžahbaz, Amerika’da yaÅŸayan milyonlarca zencinin maruz kaldıkları ırk ayrımcılığına karşı mücadele ederken geliÅŸtirdiÄŸi dil ve mücadele yöntemi nedeniyle bizzat siyah hareketin önde gelen liderlerince eleÅŸtirilmiÅŸ olması verdiÄŸi mücadelenin doÄŸasının anlaşılması bakımından önemlidir. Martin Luther King gibi, siyahlara karşı uygulanan ırk ayrımcılığa karşı pasif, sivil mücadele yöntemini benimseyen siyah liderlerin onun Hristiyani anlayışla uyuÅŸmayan aktif mücadele yöntemine mesafeli durdukları bir gerçektir.

Bugün için Malcolm X’in yeniden hatırlanmasını önemli kılan onun mücadele ettiÄŸi ‘ayrımcı sistem’in dünyanın çok farklı bölgelerindeki insanların da mücadele etmek zorunda kaldığı küresel bir gerçekliÄŸe dönüşmüş olmasıdır. Bu anlamda Malcolm X’in sisteme yönelik eleÅŸtirel söylemi mücadele yönteminden daha önemli hale gelmektedir. Malcolm X’in geliÅŸtirdiÄŸi eleÅŸtirel söylemin kavranması siyahların özgürlük mücadelesinde baÅŸvurulan argümanlardan biri olmaktan çıkıp ‘hegomonik ayrımcılık’a dönüşen ‘küresel imparatorluk’a karşı duruÅŸu ifade eder hale gelmektedir.

Dünya ölçeÄŸinde milyonlarca nüsha satılan, Time dergisi tarafından 20. yüzyılın (roman türü dışında) en önemli 10 kitabından biri olarak gösterilen hayat hikayesinin bu kadar çekici hale gelmesinin nedenini hayatını ortaya koyarak geliÅŸtirdiÄŸi bu söylemde aramak gerekir. Onun hayat hikayesini okuyanlar inandığı hakikat uÄŸrunda mücadeleyi göze alan tavizsiz bir karakter ve sürekli hakikat peÅŸinde samimi bir yürekle karşılaşırlar. Hak ve özgürlük arayışındaki bu samimiyeti olmasaydı kendini yenileyerek, geçmiÅŸiyle yüzleÅŸerek hakikat peÅŸinde koÅŸmaz ve hakikate kolay kolay teslim olamazdı. Çünkü yapısında var olan inandığı doÄŸrulara karşı beslediÄŸi kesin inanç onu hakikat karşısında kör edebilirdi. Bu yönüyle siyah özgürlük mücadelesinin bir lideri olarak Malcolm X olduÄŸu kadar inancı uÄŸrunda mücadele veren inanmış bir mü’min olarak da Malik el Åžahbaz’dı.

Bugün küresel bir imparatorluÄŸa dönüşen Amerikan hegemonyasının doÄŸasını kavramak için, siyahlara oy hakkı bile vermeyen yapıyı deÅŸifre eden söylemi bugün her zamankinden daha da önem kazanıyor. “Özgürlükler ülkesi Amerika” sloganı ile bir ‘mit’e dönüştürülen “Amerikan rüyası” üzerine yeniden düşünmeye davet etmektedir.

Malcolm X siyahların beyazlar kadar insan sayılmaları için mücadele verdiÄŸi dönemde de Amerikan sistemi dünyanın geri kalanı için bir “özgürlükler ülkesi”ydi. Ama aynı ülkede siyahların sivil hakları için mücadele eden M.Luther King gibi, siyahlara insan gözüyle bakmayan uygarlık anlayışını eleÅŸtiren Malcolm X gibi liderlerin öncülük ettiÄŸi toplumsal itirazlar yükselmekteydi. Malcolm X’i siyahların hakları için mücadele eden liderlerden ayıran ve de sistem nazarında onu tehlikeli kılan yanı tam da bu eleÅŸtirilerinde gizlidir. Dünyanın dört bir yanında Amerikan rüyasına yatan kitleleri uyandıracak bir söylemi haykırma cesaretini göstermesi…

Kurucu anayasasına ilk defa insan hakları evrensel beyannamesini koymakla övünen ama kadınların, yoksulların, sözleÅŸmeli hizmetkarların, Katoliklerin ve Yahudilerin, kölelerin ve kızılderililerin oy haklarının olmadığının gizlenmesiyle oluÅŸturulan ‘Amerikan miti’nin etrafındaki büyüyü bozan ses olduÄŸu için önemlidir Malcolm X. Tüm vatandaÅŸlarının eÅŸit olduÄŸu beyazların daha çok eÅŸit sayıldığı, 1965 yılına kadar siyahlara oy hakkının tanınmadığı daha doÄŸrusu insan sayılmadığı bir toplumsal tasavvuru deÅŸifre ettiÄŸi için bugün Malcolm X yeniden hatırlanmalıdır.

Aynı siyasal kültürden beslenen Amerikan yönetiminin OrtadoÄŸuya özgürlük, demokrasi, ve ekonomik refah vaat ettiÄŸi için Malcolm X yeniden hatırlanmalıdır. Çünkü, yeryüzü cenneti sayıldığı bir dönemde siyahlar için yeryüzü cehennemine dönen Amerikan gerçeÄŸini tüm dünyaya haykıran O’ydu..

Bush yönetiminin Türkiye’de ve dünyanın her tarafında Amerikan aleyhtarlığının artmasından rahatsız olduÄŸu bugünlerde ÅŸehadetinin 40. yılında Malik el Åžahbaz’ın hatırlanması sloganik bir protest duruÅŸtan çok, Amerikan mitini örgüleyen siyaset felsefesinin doÄŸru okunmasını mümkün kılacaktır.

Ýlgili YazýlarDünya, Düşünce, Siyaset

Editör emreakif on February 22, 2005

Yorumunuz

Ä°sminiz(gerekli)

Email Adresiniz(gerekli)

KiÅŸisel Blogunuz

Comments

Diðer Yazýlar